Mezunlarının edindiği ve geliştirebildikleri beceriler üniversitelerin değerlendirilmesinde gözetilmesi gereken yönler arasında bulunmalıdır. Üniversiteler bunları ya öğreterek ya da öğrenme iklimi oluşturarak sağlarlar. Ayrıca, üniversite; beceri edinme becerisi kazandırmada da etkili olabilmektedir. Sonuçta bir mezunun becerilerinin ne kadarının üniversite ile bağlantılı olduğunu belirlemek kolay olmasa da mezun becerilerinin üniversitelere göre dağılımını ve değişimini gözetmek gene de yararlı olabilir.
Burada, üniversite mezunlarının becerileri konusunda bütünlüklü çözümlemeler yapmayı amaçlıyor değilim. Daha çok verilerin ve grafiklerin çağrıştırdıkları üzerinde duracağım. Bu verileri toparlayıp paylaşmamın amacı; sonuçları ortaya koymak değil, üniversitelerimizin gözetmek durumunda oldukları bazı konuları çeşitli göstergeler aracılığıyla konuşulabilir kılmaktır.
Üniversitelerimizin mezunlarının becerilerini değerlendirirken 44 beceriyi 3 grupta toplamıştım.
- Bizde de önde gelen dünya üniversitelerinde de öne çıkan beceriler.
- Dünya üniversiteleri mezunlarında daha fazla öne çıkan beceriler
- Bizim üniversitelerimizde daha fazla öne çıkan beceriler
Daha çarpıcı olması beklenenden başlayacağım: Dünya üniversitelerinde öne çıkan becerilerde bizim üniversitelerimiz nasıl görünüyor? Sayısal değerlendirmeler eski üniversitelere mezun sayısı açısından avantaj yarattığı için burada oransal değerlendirmelere ağırlık verdim. Turkuvaz pembe grafikler 1000 mezundan kaçının o beceriyi sahiplendiğini gösterirken mor esaslı grafikler sayısal değerleri de sağlamış oluyor.
Program Yönetimi (İzlence Yönetimi)
Linkedin’e göre Dünya üniversitelerinin ayırt edici becerilerinden biri Program Yönetimi becerisidir. Program yönetimi; birbiriyle ilintili çok sayıda projenin örgütsel başarımı artıracak biçimde yönetilmesi sürecidir. Aşağıdaki grafik bu konuda dünya üniversitelerindeki farkı gösterir niteliktedir.

Grafikten de anlaşılacağı gibi ABD kökenli bir kavramlaştırma üzerinden gelişmiş bir beceri gibi görünüyor. Avrupa’yı temsil eden ETH’nin ODTÜ ile farkı çok önemli değil. ABD dışındaki göstergeler öğretim programından çok çalışma yaşamının kattığı bir beceri olduğunu düşündürtüyor. ODTÜ mezunlarının savunma sanayindeki yoğunluklarının etkisi onları biraz öne çıkarmış olmalı. Boğaziçi’nde bu fark mezunlarının büyük danışmanlık şirketlerinde yoğunlaşmasından kaynaklanıyor olabilir.
Birimler Arası Takım Liderliği
Farklı uzmanlık alanlarından gelen bireylerin oluşturduğu takımların yaratıcılık düzeyini artırdığı, farklı düşüncelerin ortaya çıkmasını engelleyen etmenleri azalttığı düşünülüyor. Bu nedenle kuruluşlar birimler arası takımlar oluşturulmasına ve bunların yönetilmesine özen gösteriyor.

Bu da ABD’de tanımlanmış bir beceri olarak öne çıkıyor. Çin ve Türkiye mezunları bu ayrıntıda tanımlanmış bir beceriye henüz uzak görünüyorlar. Öte yandan bu kavramların farklı algılanışı ya da yönetim kavramlarına verilen önemin değişmesinden kaynaklanan yanıltıcılıkların da devrede olduğunu düşünmek gerekebilir. Çünkü “Cross-functional Team Leadership” deyince yüksek uçan ABD üniversitelerinin “Team Management”a neden uzak kaldıklarını da açıklamak gerekebilir.

Aslında “Teamwork”teki görüntü de yukarıdakine yakın; yani, Türkiye üniversiteleri mezunlarında “Takım Çalışması” becerisini üstlenenlerin oranı belirgin biçimde daha yüksek görünüyor. Bu durumu; “sayılar bunu gösteriyor” diyerek geçiştirmek doğru olmayabilir. Fakat benim elimde bunları açıklayıcı yeterli veri yok.
Başlangıç Şirketleri
“Start-up”lara “başlangıç şirketleri” dendiğini gördüm ama daha yaygın bir Türkçe karşılık var mı bilmiyorum. Ayrıca bu konudaki becerinin, mezunlar tarafından, beceriden çok deneyim olarak değerlendirildiğini düşünüyorum. Bu tür girişimlerin doğduğu yer olarak ABD üniversiteleri mezunlarının önde olması beklemek gerekir. Aşağıdaki grafiği daha çok bizim üniversite mezunlarının karşılaştırılmasında kullanmak gerekir gibi geliyor bana:

ODTÜ ve İTÜ; teknokentlerden yola çıkarak geliştirdikleri kuluçka yapılarıyla büyük çabalar içerisindeyken Boğaziçi ve özel üniversitelerin mezunları ciddi farklar yaratmış görünüyorlar.
Benzetim
Bir sistemin ya da sürecin yaklaşık bir model aracılığıyla taklidinden yararlanarak başarımının geliştirilmesini gözeten bir yöntem olarak benzetim becerisi özellikle sayısal ortamlarda giderek daha yaygın bir biçimde kullanılmaktadır.

Benzetim becerisini tanımlayan mezunlar arasında ODTÜ oransal olarak öne çıktığı gibi sayısal olarak da önemli bir yer tutmaktadır. Bugün benzetim becerisi olanları LinkedIn aracılığı ile belirlemeye kalkan bir İK yöneticisi 3000’den fazla ODTÜ, 2000’e yakın İTÜ mezunu bulurken Boğaziçi ve Bilkent mezunlarından yaklaşık 1000’er kişiye erişecektir. Grafik, oranlar üzerinden gösterdiği için 430 mezunu bu beceriyi belirten Sabancı Üniversitesi bu konuda ikinci sırada görünmektedir.
Python
Son dönemin gözde programlama dili olan Python birçok üniversite mezunu tarafından kullanılmaktadır. Aşağıdaki grafik üniversitelerin kayıtlı mezunları içinde bu beceriyi belirtenlerin oranını göstermektedir.

Bizdeki üniversitelerde bu oran binde 50’ye yaklaşırken Dünya üniversitelerinde binde 150’ye yaklaşmaktadır. 31 Ağustos’ta Python ‘u becerileri arasında belirtenlerin sayısal sıralaması şöyleydi:
İTÜ | 4634 |
ODTÜ | 4324 |
Boğaziçi | 2806 |
Bilkent | 2554 |
YTÜ | 2477 |
Sabancı | 1427 |
Koç | 1082 |
KTÜ | 571 |
Makina* Öğrenmesi
Öğrenme yeteneği geliştirilen makinalar bu yeteneğin geliştirilmesini sağlayan bir beceri alanını oluşturdular: Makina öğrenmesi becerisi giderek daha ayrıntıda tanımlanacak beceri alanlarından biri oldu.

5 Dünya üniversitesini birbirine en fazla yaklaştıran Makina Öğrenmesi becerisi alanında da oransal hesapta yerliler arasında Sabancı Üniversitesi lider durumda. Sayısal değerleri de aşağıdaki grafik gösteriyor:

Girişimcilik
Aşağıdaki grafiği girişimciliğin bir beceriye ya da uzmanlığa dönüşmesini belirlemenin güçlüklerini gözeterek değerlendirmek gerektiğine inanıyorum. Yerlilerde özel üniversiteler farklılıklarını ortaya koyarken Boğaziçi de onlardan geri kalınılmayabileceğini ortaya koymuş görünüyor.

Görünen o ki, MIT mezunları, girişimcilik becerisinde herkesi çırak çıkaracak bir yoğunluğa sahip. Bu durum sayısal değerlerde daha da çarpıcı bir biçimde görülüyor:

Geriye kalan 3 beceriden Değişim Yönetimi ve Yönetim Danışmanlığı becerileri üzerinde ayrıca durmayacağım, Umutlu olunabileceğini gösterdiği için Yazılım Geliştirme‘nin grafiğini paylaşarak kapatacağım:

Oransal değerlendirmede 5 üniversitemiz Tsinghua’dan kötü durumda değil.
*”Makina”yı “makine”diye düzeltmek isteyenler için not: Bu ülkenin, alanında en eski bölümlerinin ve meslek örgütü olarak Odasının adında “makina” olarak yazılagelmiş bir sözcüğü “makina” olarak kullanmaya kararlıyım. Sözcük işlemcilerde ilk yaptığım şey “makina”yı bozan otomatik düzeltmeyi tersine çevirmek oluyor. Böyle de bir yanlışım olsun : )